10 Aralık 2011 Cumartesi

Bugün Burda Cumartesi...

  *Aslında ilkokuldayken herkes cumartesiyi severken ben hep cumaları sevmişimdir. Tam okuldan çıktığımız andan cumartesi sabah uyanana kadar en sevdiğim zaman dilimiydi mesela. Sonra bi süre pazartesileri sevmişliğim, hatta iple çekmişliğim oldu. Geçti.
  *Sözün özü cumartesiyle çok yakın olmama rağmen bu günün cumartesi olması başlık düşünürken de BuŞarkı çalmaya başlaması beni tetiklemiş olabilir.
  * Artık 'ençoksevdiğimgün' bile yok. Hayatıma renk katan bir platonik aşk bile mesela. Çünkü 'plotonik aşk'ın bile en güzel yanı nihayete ermesidir bence. O kadar uzağım ki herşeyden herkesten... Kendi kendime yetme nutuklarım tam birer palavra. Benim olduğum yer hep olduğundan farklı, güçlü gözükmek zorundalığı hissettirilen yer. Güç gösterisi yapan ben, zaman zaman güçsüz düşen benden çok daha rezil durum da aslında.
  *Hayatımın çok az evresinde bu kadar değersiz hissettirilmiş, hissetmiş, buna izin vermişimdir herhalde.Sürekli bu histen kurtulmak için çabalıyorum kabul etmesemde. Hani insanların hangi sosyal sınıfta olurlarsa olsunlar aslında  olduklarından daha iyi bir yerde bulunmaları gerektiği düşünceleri vardır ya, belki de benimki de onlardandır. ama eğer ki şuan hissettirildiğim kişiysem, olmasam da olur.
  *Sanki arkadaşların ağlayıp sızlanırken elinde olan mendille beraber yanında olan bende fırlatılıyormuşum gibi(Bazılarını da ben fırlatıyorum. Çok değiştim.), mantıklı konuştuğum sürece varmışım saçmaladığım zaman aforoz edilecekmişim gibi bir his. Yetisini kaybettiğimi farkettiğim 'bi erkeği beğenme' eylemini üzerilerinde  gerçekleştirdiğim erkeklerin ne benimle olucak, ne beni tamamıyla bertaraf edicek cesaretleri var. Bundan daha onur kırıcı, değersiz hissettiren az his vardır dünyada. Beni istemediğini bilmek bile bir erkeğin(üstelik bununla yaşayan erkek özgüvenini yitirmiş erkektir esasen)  'Senle denemeyi bile düşünmüyorum ama  ilgini üzerimde toplamak hoşuma gidiyor'.(Hatta farketmeseler de,kabul etmeselerde kaybetmeye mahkum oldukları eğreti özgüvenlerini bununla doyururlar) konulu aslında 'Sen zaten bana kıyamazsın'la üstü örtülen çirkin düşüncelerinden daha çok yaralayamaz, yok saydırmaz kendime bile beni.
  *Dışardan nasıl dimdik gözüküyorsam içerden de bir o kadar yıkıldığımı hissediyorum.
  *Beni acıttığını belki farketmedikleri, belki umursamadıkları söz ve davranışlarıyla istedikleri gibi dışımı tahrip edemiyorlar.
    Ama bir kez vurulunca bin kez kırılıp içime dökülüyorum aslında ben...
  *Bir sabah kalktığımda kendimi bile taklit edemeyecek kadar şuursuz olmaktan korkuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder