23 Şubat 2012 Perşembe

Samimiyetsizbilirkişicikler

       Şimdi sevgili beni okumayan, yorum bırakmayan takipçilerim.(bknz:hiç bir şey yapmadan mucizeler beklemek)
       Aslında nah böyle kolum gibi öz güven sorunu olan bir grup 'samimiyetsizbilirkişicikler' var ki sorma. Bu bilmiş kişisi demin belirttiğim argoyu da içinde barındıran ölçütlerde ki özgüven sorunlarını çözmek yerine, kendine yönelmek yerine bulabildiği tüm ufak tefek hataları o 'eşşşekarısısokasıca' diline dolayıp benzer konularda ki abartı tecrübecikleriyle insanın kafasına kafasına kakar. Bu türler karşısındaki kişiyi sadistçe küçük düşürmeye çalışırlar. Mağdurun boş bulunduğu anlarla beslenirler, büyürler. 
     
       Tüm bu yaptıkları yetmezmiş gibi sarfedilen sözleri, yapılan hareketleri enine boyuna düşünüp altında ki (aslında hayatın esprisi olan) ufak tefek insani duyguları gün yüzüne çıkarır, bok yemiş gibi bunu Facebook, twitter diye tabir ettiğimiz sosyal ortamlarda şiirsel bir dille gündeme çarparlar. İsim vermezler. Böyle daha 'kuul' olduklarını düşünür bu bayan Twitter, bay Facebookcuklar. Bunların çoğunun esamesi anca buralarda okunur zaten. Hatta bi raddeden sonra okunur, imalıca gülünür, gözler devrilir filan...
     
       Birde bunların ileri gitmiş türleri vardır ki utanmayasıcalar... Her şeyi klişe olarak adlandırıp seçtikleri kurbanlarıyna 'Sun tzu' edalarıyla öğüt verirken, küçültürler. Aslında bu kişiler güldürürken düşündürürler. Zira kullandıkları 'toplumda kendini değerli hissetme ve hissettirmeye çalışma' yöntemleri tamamen klişeleşmiştir. Bu türün arık nerde neye tepki vereceğini, kimi ve neyi iğnelemeye çalıştığını kolaylıkla anlarsınız. Bu tipler çok sevilen bi anda ünlenen şarkıları/albümleri/grupları ''Bu da artık piyasaya düştü dinlenmez, ben bunu kimse bilmezken, yazı bulunmadan hatta ilk insandan beri dinlerdim böheeyt.'' şeklinde kınarlar, aforoz ederler. Efendime söyliyeyim farklılaşmak adına toplumun köklü değerlerine filan saldırırlar.

       Fakat azizim bu 'kuul' kişisinin havası, civası karşı cinsten birinin kendisine yakın davranmasıyla bir anda önü alınamayan aptallığa dönüşür. Bozulmuş plak misali aynı fikirleri savurtmaya çalşırlar ortalığa fakat fikirler havada uçuşur birleşip hipotez oluşturamaz. Dalgalanıp yok olur garipcikler. Zaten çoğunun içi bomboştur.
       Ha güzel takipçim farkedip de dersen ki 'Sende şimdi tıpkı onlar gibi atıp tutmadın mı yani yeaa?'. Haklısın güzel insan. Haklı olduğun kadar zekisinde. Seni sevdim. Ha farketmediysen canın sağolsun, güzel olduğun kadar küstahsın da. Okuma artık bırak geç oldu yat. Sen kafanı yorma bunlara.
     
      Beni sorarsanız bomboş oturmayı, miskinliği biraz abarttım. E yazasım da gelmiyor haliyle.Bu arada sürekli yazı yazdığım defterimi İstanbul'da unuttuğum için de şu an buraya yazıyor olabilirim. Sırf yazmayı özlediğim için an itibariyle saçmalıyor da olabilirim.
  Hoşçakal bebeğim.
 Bu da senin için sevimli şey seni :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder